tag:blogger.com,1999:blog-55120705942737284142024-03-05T22:04:54.712+03:00KELİME'CEve İnsan. Bir insan var artık ve düzüleceği bir hayat. İnsan var ve sorgulayacağı sistem. İnsan ve dip - tepe arasındaki yaşam. İnsan var ve mustarip kaderinden. İnsan ve hayalleri peşinde koşarken çürüttüğü ömrü. Yapılması gerekeni yapan, yaptığıyla övünen, övünürken gerinen, egosuyla cebelleşen. Bir insan, doğuş-ölüş arası sınanan. Bir insan, doğarken ağlayan, ölürken ağlatan.utqualityhttp://www.blogger.com/profile/01083287140993173295noreply@blogger.comBlogger24125tag:blogger.com,1999:blog-5512070594273728414.post-65561677343161139532013-01-07T23:43:00.001+02:002013-01-07T23:43:52.287+02:00KAHRETSİNO kadar yorgun hissediyorum ki kendimi bu dünyaya karşı. anlık gülümsemelerim mutluluk senaryolarımın konuk oyuncusu adeta. içinde bulunduğum kurgu kendini sürekli tekrar eden devam filmi tadında. bir melodiyim desem; hep aynı boğuk nota! evveliyatın mirası; boşa çıkan hatta bazen çıkmayan! daracık sokaklar.. parmakları üzerinde yükselerek elde edebildiklerinin mutluluğuyla yaşayan insanların arbedesi! klişeleşmiş onlarca ruh hali ve hep aynı sonavarım! kahretsin ki tekrar buradayım. herkese koskaca lanet olasıca bir MERHABA,,utqualityhttp://www.blogger.com/profile/01083287140993173295noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5512070594273728414.post-18768533490576394282011-05-05T22:54:00.000+03:002011-05-05T22:54:26.239+03:00Eternal Sunshine Of The Spotless Mind<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/WIVh8Mu1a4Q?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>Change your heart / kalbini değiştir Look around you / etrafına bakın Change your heart / kalbini değiştir It will astound you / seni şaşırtacaktır I need your lovin' / şimdi sevgine ihtiyacım var Like the sunshine / gün ışığı gibi and Everybody's gotta<span class="text_exposed_hide">...</span><span class="text_exposed_show"> learn sometime / ve herkes birgün öğrenmeli Belki artık orada olmayan veya asla olmayacak birine özlemin şarkısı... Belki hiç hesapta yokken beyninizin en ücra ve pas tutmaya yüz tutmuş o köhne yerinden çıkardığı anıları size tekrar hatırlarak acı çekmek için bir bahane... Belki de unutulmak istenen her şey için yazılmış bir şarkı... yaşananlardan ve üzerinize yıkılarak bitirilen bir ilişkiden arta kalanların özeti... biten her ilişkiden , yaşanmış her güzelik ve kötülüklerden sonra size katılanların meali... üç nokta ile biten cümleler kurmak için büyük bir neden , koyulmuş noktaları düşünerek çekilen derin bir ''offf'' belki de... emek verilen ve sakınılarak büyütülmüş değerlerin bir anda yıkılmasıyla öylece kalakalmış ve donuk donuk bakan bir insanın içinden geçirdikleri... tüm kötülüklere polyanna edasıyla bakabilmek veya bakmayı istemek... ''bunda da vardır bir hayır'' deyip yaşadıkların arasından güzellikleri düşünmeye çalışma çabası... ya da artık asla var olmayacak birinin size 1 verip 1000 alması... seçim sizin! bu şarkıyı dinlerken hangisini almak isterseniz size onu verecektir... umarım hiçbirini almazsınız... ▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬</span>utqualityhttp://www.blogger.com/profile/01083287140993173295noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5512070594273728414.post-58721131328631279542010-11-14T01:11:00.000+02:002010-11-14T01:11:26.323+02:00BayramEndonezyadan hayvan ithal eder duruma getirilen bir ülke, elinde bıçak binlerce kasap, zanlı "hayvan" işkenceden harap, kan deryası otoban kenarları, yolları kana bulayan trafik canavarları, bir tarafta vecibe diğer yanda hayvan hakları, yolculuk bir kundak bir toprak, kutlayın bu senede bayramı. Haydi hayırlı bayramlar.utqualityhttp://www.blogger.com/profile/01083287140993173295noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5512070594273728414.post-87769827220276449912010-06-25T20:07:00.001+03:002010-07-02T22:33:09.137+03:00BUGÜNLERDE,,<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEja6PM3PMEDWqyP8psi65MzjmdZtCrY5LjkyLocJbgskzjNhnrgSXmyy28Wt-WD-dsL90ytn1hMKnFoxuzIcCup8Y53RsKYsuInutOyXp-J07ypIaCg4NbzkH9gbcppOetd6eJraZjnMlY/s1600/utkuyar%C4%B1m.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEja6PM3PMEDWqyP8psi65MzjmdZtCrY5LjkyLocJbgskzjNhnrgSXmyy28Wt-WD-dsL90ytn1hMKnFoxuzIcCup8Y53RsKYsuInutOyXp-J07ypIaCg4NbzkH9gbcppOetd6eJraZjnMlY/s320/utkuyar%C4%B1m.jpg" /></a></div>Açken sinirli olan varmı aranızda? yada gece yatarken kıçı açıkta kaldığından sabah üşümüş bi halde uyandığı için tüm günü huysuz geçiren,,<br />
<br />
yoğurtlu semizotuna bayılıyorum,, mısırda çok ilgimi çekiyor şu aralar,, aslında şu aralar değil ben her daim mısır delisiyim,,<br />
<br />
Yazları başgösteren alerjik enfeksiyonum bu senede herhangi bir sürpriz yapmayarak kendini gösterdi ve ona inanların inancını boşa çıkartmadı,, keşke artık bu istikrarı bozsa,,, olayım şu şekildedir ki; daha yoğun terleyen bölgelerimde isilik benzeri ufak, kırmızı pıtırcıklar beni deliler gibi kaşındırmakta!!,, ve kaşınma sonrası tahrişe dayalı yaralar oluşmakta,, -e kaşıma sende, diyorsan eğer, kaşımadan da durulamamakta,, sen hiç çok kaşınan bi yerini kaşımamaya çalışmak ne kadar ızdırap verir biliyormusun hem :P<br />
<br />
İşten 6 bçkta çıksamda eve gelişimde ki rötar kendime ayırdığım yada ayırabileceğim muhtemel zamana en büyük düşman,, Plansız ve ara sıra düşünmeden yaşamayı seven ben için her anımı programlı yaşamaya çalışmak güç,, elbette çok fazla plan yaparak yaşamayı sevmeyişimin de en büyük sebebi kendi ufak dünyamda motonluğa yer olmayışı!!(ne alaka deme hiç, çok alaka;)<br />
<br />
Bu aralar yine worms çılgınlığı başladı adaşımla,, deliler gibi oynuyoruz,, sanırım 30 umuza gelsekte bundan vazgeçemeyeceğiz,,(laf aramızda otuza 4 sene kaldı :S:S:S)<br />
<br />
Araba almayı planlıyorum ama bir türlü karar veremedim,, volkswagen mi peugeotmu?<br />
<br />
Bir de bazen intihar etsem diyorum ama onada karar veremedim,, hap mı camdan atlamakmı:Sutqualityhttp://www.blogger.com/profile/01083287140993173295noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5512070594273728414.post-5360251743072340302010-06-22T22:32:00.001+03:002010-06-22T22:33:13.325+03:00toplam hava hacminin %0,000114'üNerdesiniz, her an öğüt vermeye hazır dudaklar? En ufak tökezlemede suçlayan bakışların sahipleri? Kimliksiz eleştiriler, sahipsiz iğnelemeler,,<br />
<br />
Geçen zaman, yaşantıların gelişimine denk gelmiyormuydu? Hayat tarzının kalitesindeki yükselişe tekabül etmiyormuydu? Olduğun yerde patinaj çekiyorsan yada büyük bir bataklığın ortasında tek çaren çırpınmaksa,, Hani bazen diyorsun ya; çevrede olsa da bir kaç kişi, yalnızca izlese,, Hayır, yardım etmeseler de olur, yalnızca izlesinler,, Çamura bulanmadan suretim, birkaç can görmek istiyor belki de yeşil gözlerim,,<br />
<br />
Kasvetime boğmak istemediğim için uzak durmaya çalışıyorum herkesten ve bu sayede daha da yalnızlaşıyorum,, Bencil olamadığım için yalnızlaşıyorum çünkü ne zaman birine yakınlaşmayı istesem üzeceğimi düşünüyor ve vicdan azabı çekiyorum,,, Azap içinde yalnızlaşıyor, yalnızlaştıkça seyreliyorum,, hayatla restleşiyor bazen ölüme meydan okuyorum,, Hayatımın amaçsızlığında dibe vurup sonra hiçbirşey olmamış gibi her ne yapıyor isem yapmaya devam ediyorum,, düz mantık, rolümü oynuyorum,, birisi vermiş bir görev, kapı önünde bekleyen köpek misali, gelen geçene hırlıyorum,, oysa ki ne koruduğum ev benim ne de görevi veren hakkında en ufak bir fikrim var,, özel güçlerini kaybeden superman gibiyim,, kıçıma kriptonit'i sokmuşlar ne uçabiliyorum ne kaçabiliyorum,,<br />
uykum var ve yorgunum,,,utqualityhttp://www.blogger.com/profile/01083287140993173295noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5512070594273728414.post-53392651747667867002010-04-13T20:34:00.001+03:002010-04-13T20:36:50.261+03:00SİL BAŞTAN2010 Sevgililer günü hakkında akla gelen fikirler,, Bugün posta kartı şirketleri tarafından insanlar kendini kötü hissetsinler diye bulunmuş bir gündür, Bugün işi astım, Trene atlayıp montauk'a gittim,, Neden bilmiyorum,, Ben aklına eseni yapan biri değilim aslında,, Bu sabah kötü kalktığım için herhalde,, Arabamı tamir ettirmeliyim,, Kumsalda hava çok soğuk,, Şubatın ortasındayız, unuttunmu?? Kumu fazla abartıyorlar, altı üstü küçücük taşlar işte,, ,,, , , ,, , , , , ,utqualityhttp://www.blogger.com/profile/01083287140993173295noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5512070594273728414.post-75478225140608586392010-03-03T22:58:00.000+02:002010-03-03T22:58:27.813+02:00TerapiSaygım senin orospun olsun, kaygım benim aşkım,,utqualityhttp://www.blogger.com/profile/01083287140993173295noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-5512070594273728414.post-55949136272788609182010-01-29T20:45:00.001+02:002010-01-29T20:45:57.710+02:00İhtiyacım Fikrinize, lütfen esirgemeyin!!<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfoWxncVEZhPz4cfuPsYaBnPzI6purJQvxETFRlKIjBCxOuykUXJxOmY0-nedsnSM-Opg18fXp5CdA99nE6divj-H4NVP0b1eg44gGFi1o5ZQkp4w-jT1KxwjjiwvnEo0KUbW28ilRH3k/s1600-h/soru.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfoWxncVEZhPz4cfuPsYaBnPzI6purJQvxETFRlKIjBCxOuykUXJxOmY0-nedsnSM-Opg18fXp5CdA99nE6divj-H4NVP0b1eg44gGFi1o5ZQkp4w-jT1KxwjjiwvnEo0KUbW28ilRH3k/s200/soru.jpg" width="153" /></a>Konu çok basit oysa ki,,, eski ve unutulamayan bir aşk mevzubahis,, bir şekilde tekrar başlamanın eşiğine geldik fakat kararsızlık uçurumunda sürükleniyorum,, bir yanım "yaşanmış bitmiş, denenmişin demesi olmaz" diyor diğer yanım "hala deliler gibi aşıksın ve seviyorsun, bir şans daha",, Ne yapmayılım? söyleyin hadi!!utqualityhttp://www.blogger.com/profile/01083287140993173295noreply@blogger.com11tag:blogger.com,1999:blog-5512070594273728414.post-68473723409358835212010-01-22T19:49:00.003+02:002010-01-26T07:34:20.951+02:00Her Yerde Kar Var, Kalbim Senin Bu Gece<object data="http://hegz.fileave.com/dewplayer-mini.swf?mp3= http://utquality.fileave.com/ysr.mp3&autostart=0&autoreplay=0&nopointer=1&volume=100" height="20" type="application/x-shockwave-flash" width="60"><param value="transparent" name="wmode"/><param value="http://hegz.fileave.com/dewplayer-mini.swf?mp3= http://utquality.fileave.com/ysr.mp3&autostart=0&autoreplay=0&nopointer=1&volume=100" name="movie"/></object><br />
<pre>Her yerde kar var kalbim senin bu gece
Her yerde kar var kalbim senin bu gece
Belki gelirsin sen bakarken pencereden
Gözler yalnız özler karda senden izler
Yürümek karda zordur
Gelirsen bak aşk budur
Dönsen köşeden şöyle
Şarkı söylerim böyle
Laaay la lay la lay la lay
Laaay la lay la lay la lay
Yağma kar dur artık
Bak buz oldu kalbim
Yağma sesimi duy
Belki gelir sevgilim
Göz yaşım dur düşme
Gelmeyecek düşünme
Kes ağlamayı artık
Bak oldu bana yazık
Karda zordur yürümek
Anladım gelmeyecek
Dünya oldu bana dar
Neden yağdın söyle kar
Dünya oldu bana dar
Neden yağdın söyle kar...?</pre><pre> </pre><pre> </pre><pre></pre><pre>*hayatımın şarkısıdır kendileri, tabi yaşarın yorumuyla!!
</pre>utqualityhttp://www.blogger.com/profile/01083287140993173295noreply@blogger.com19tag:blogger.com,1999:blog-5512070594273728414.post-25600352171219788972010-01-19T22:11:00.004+02:002010-01-19T22:18:25.999+02:00MİLLİ İLİM MUHABERESİ (MİM) :P<div style="color: #cccccc;">Bi dönem titanlar vardı,, saadet zinciri,, bu mimde ona benzer bişey sanırım:D Hakkında pek bir bilgim olmasada zincirin kırılmaması adına yerine getiyorum bu olayı,,<br />
</div><div style="color: #cccccc;"><br />
</div><div style="color: #cccccc;">KURALLAR:<br />
</div><div style="color: #cccccc;">-Üç kişiyi mimliyorsun, mimlediğin kişilerin bloglarına link bırakıyorsun<br />
</div><div style="color: #cccccc;">-Mimlediklerinin bloglarının linkini yazının altında gösteriyorsun<br />
</div><div style="color: #cccccc;">-5 soruya cevap veriyosun -"da sorular neden bu kadar ciddi hiçbi bilgim yok"<br />
</div><div style="color: #cccccc;"><br />
</div><div align="center" style="color: #cccccc;">1) Dokunulmazlıkların kaldırılması hakkında ne düşünüyorsunuz?<br />
</div><div style="color: #cccccc;"><br />
</div><div align="center" style="color: #cccccc;">2) Seçim barajı kaldırılsın mı? Neden?<br />
</div><div style="color: #cccccc;"><br />
</div><div align="center" style="color: #cccccc;">3) Adayların belirlenmesinde nasıl bir yöntem uygulansın?<br />
</div><div style="color: #cccccc;"><br />
</div><div align="center" style="color: #cccccc;">4) Yargı bağımsızlığı sizin için ne anlam taşıyor?<br />
</div><div style="color: #cccccc;"><br />
</div><div align="center" style="color: #cccccc;">5) Beşinci soruyu siz belirlemek zorunda olsaydınız ne öğrenmek isterdiniz?<br />
</div><div align="center" style="color: #cccccc;"><br />
</div><div align="center" style="color: red;"><b>CEVAPS</b><br />
</div><div align="center" style="color: #cccccc;"><b>1) </b>Kaldırılsın tabi ya,, dokunalım birbirimize, hissedelim herşeyimizle,,, yıkalım tabuları, duvarları,, Ne demiş adam; -hep kardeş olacak değiliz ya, yaşasın halkların sevgililiği,, Hem meclisteki bana dokunabiliyorsa ben neden ona dokunamayacakmışım ki bende ona dokunucam belki de dokundurcam,, herneyse,,<br />
</div><div align="center" style="color: #cccccc;"><br />
</div><div align="center" style="color: #cccccc;">2) Barajlarıda kaldıralım anasını satayım,, ne varsa kaldıralım,, elini kolunu sallayan girsin, n'olcak?<br />
</div><div align="center" style="color: #cccccc;">"BATTI FİSHİNG YAN GOİNG" lol:p<br />
</div><div align="center" style="color: #cccccc;"><br />
</div><div align="center" style="color: #cccccc;">3)Kim daha çok odun kömür pirinç verecek ona bakılsın, fakir edebiyatı yapıp acıların çocuğu olan, varoşlardan gelip ulemaya danışan, şeyhin dizinin dibinde poz verip etek yalayan birinci seçilsin!!<br />
</div><div align="center" style="color: #cccccc;"><br />
</div><div align="center" style="color: #cccccc;">4) Olmayan bir kavram ne anlam taşıyabilir ki??? Ltfn, rica ediyorum, "yargı" ve "bağımsızlığı" aynı cümlede kullanmayalım, ayıp,, Sonra ergenekoncu diye içeri atarlar,, hem ne gerek varki yargılamaya? İşine gelmediğinin vurdur kafasını hem o kadar hakim, savcı, avukat, yargılama süreci ve ekstra giderlerden kurtuluruz devlet bütçesine katkı olur,, HİİÇ GEREK YOK YARGILAMAYA DİREKT "ASIN" ABİCİM,, "PADİŞAHIM ÇOK YAŞA, BİRDAHA Kİ SEÇİMLERDE OYUM GENE SANA, TAA Kİ BENİ DE KADAR ASANA"<br />
</div><div align="center" style="color: #cccccc;"><br />
<br />
</div><div align="center" style="color: #cccccc;">5)Önümüzdeki haftanın sayısal loto sonuçlarını öğrenmek isterdim ama bilen yok sanırım :P<br />
</div><div align="center" style="color: #cccccc;"><br />
<br />
</div><div align="center" style="color: #cccccc;">------------------------------------------------------<br />
</div><div align="center"><span style="color: #999999;"><span style="color: black;"><span style="color: black;"><br />
</span></span></span><br />
</div><div align="center"><span style="font-size: large;"><b><span style="color: #999999;"><span style="color: black;"><span style="color: black;">Mimlenenler;</span></span></span></b></span><br />
</div><div align="center"><span style="color: #999999;">1)</span> <a href="http://ozgurmanav.blogspot.com/">mr_lonely</a><br />
</div><div align="center">2) <a href="http://sentekbizikimiz.blogspot.com/">sentek bizikimiz</a><br />
</div><div align="center">3) <a href="http://ortayakarisikbisey.blogspot.com/">Dark Butterfly</a> <br />
</div><div align="center"></div>utqualityhttp://www.blogger.com/profile/01083287140993173295noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-5512070594273728414.post-37200456466963046112010-01-17T21:36:00.008+02:002010-01-17T23:28:24.449+02:00KARMAKARIŞIKLAŞMAKTAYIMAnlatman değil belki ancak yaşatman gerek,<br />
Zihinsel kurgulardan arınıp iliklere kadar hissetmek,<br />
Kazanılası gelecek uğruna yürek bazen ipotek,<br />
Can deil mühim olan, marifettir çoğu zaman; dirilip dirilip ölmek!!<br />
---------------------<span style="font-size: x-small;">utquality</span>--------------------------- <br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg4iEfUF6qytl5gERk_CCa9vj-7tIV1e0bGwVx0HPbjtnSaP6xIWsxBavN_012ws7P2lmzZPv1zzVSVqwpUordbEkVDfmwMwoi6ECLOYRR0DAh6gLA0e9q4Y0M3Nsz_ldgsIN8tUGflqnQ/s1600-h/ying-yang.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg4iEfUF6qytl5gERk_CCa9vj-7tIV1e0bGwVx0HPbjtnSaP6xIWsxBavN_012ws7P2lmzZPv1zzVSVqwpUordbEkVDfmwMwoi6ECLOYRR0DAh6gLA0e9q4Y0M3Nsz_ldgsIN8tUGflqnQ/s320/ying-yang.jpg" /></a><br />
</div><br />
<br />
Vaktim yok, ilgilenemiyorum ne kendimle ne de heveslerimle. Karmakarışıklaşmaktayım. Ev - iş arasına çektiğim ipte cambazlık olarak tanımlanabilecek hayata sahip oluşumun tek suçlusu çağın maddesel koşulları olsada bu kadere boyun eğmiş olduğum için affedemiyorum kendimi. Çalışıyorum, yoruluyorum, öğreniyorum, öğretiyorum, kazanıyorum peki ama ne için? Kariyermi? maddiyatmı? gelecekmi? Eşek gibi çalışır bey gibi yaşarım bütünlüğüne olan inancım sorgularımla yeniden şekillenmeye başlıyor. Bey gibi yaşamak!! kime göre neye göre "bey",, para kazanayım derken paralanıyorum, paralanıyoruz,, kimse de demiyor ki -arkadaş bu işte bi gariplik var!! Neden kimseye saçma ve garip gelmiyor bu durum, neden herkes düz mantık herne yapıyorsa devam ediyor yaptığı işe,, herkes uyuşturulmuş olmalı,, "para kazan gerisini düşünme" konsepti enjekte edilmiş beyinlere,,,<br />
<br />
Yaşamak buna mı deniyordu yani? gençliğinde çalışmaya başla, sorumluluk al, çaptan düşünceye kadar çalış,, sonra emekli ol ve 3 kuruş emekli maaşınla ızdırap dolu yıllar devamında geberip git,, ee aşk nerde? hani duygular? yalnızım bu aralar, kronik isyanlar, tanıdık tüm suratlar,, herkesin hikayesi aynı, hep aynı saçmalıklar. Soktuğumun dünyasında daha belirgin, daha haz veren olmalıydı amaçlar. Yarın hafta başı, yani gene iş var, ben gider, ahım kalır, utquality el sallar!!:D:D<br />
<br />
(işimi çok seviyorum bu arada ama sosyal hayatım çöktü bunalımdayım sadece:D işinin olmasının bedeli de gezmeye az vakit kalması sanırım,, neyse yargılama, düşünme,, ben robotum:P)<br />
<br />
<br />
"""Hepimiz heba oluyoruz. Lanet olsun, bütün bir nesil benzin pompalıyor, garsonluk yapıyor ya da beyaz yakalı köle olmuş. Reklamlar yüzünden araba ve kıyafet peşinde. Nefret ettiğimiz işlerde çalışıyor, gereksiz şeyler alıyoruz. Bizler tarihin ortanca çocuklarıyız. Bir acımız yok, ne büyük savaşı ne de büyük buhranı yaşadık. Bizim savaşımız ruhani bir savaş. Ve bunalımımız kendi hayatlarımız."""<br />
<br />
<span style="font-weight: bold;">Sizler özel değilsiniz, <br />
Sizler güzel ya da eşi benzeri olmayan <br />
Kar tanesi de değilsiniz, <br />
Sizler işiniz değilsiniz, <br />
Sizler paranız kadar değilsiniz, <br />
Bindiğiniz araba değilsiniz, <br />
Kredi kartlarınızın limiti değilsiniz, <br />
Sizler iç çamaşırı değilsiniz, <br />
Sizler her şey gibi çürüyen birer organik maddesiniz... <br />
Bizler bu dünyanın şarkı söyleyip dans eden yeri geldiğinde dalga geçen yeri geldiğinde gülüp geçen <span style="text-decoration: underline;">pislikleriyiz.</span></span>utqualityhttp://www.blogger.com/profile/01083287140993173295noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-5512070594273728414.post-84167062480308895762010-01-03T22:25:00.002+02:002010-01-03T22:55:54.683+02:00Siz temiz bense KİRLİ<object data="http://hegz.fileave.com/dewplayer-mini.swf?mp3=http://utquality.fileave.com/yas.mp3&autostart=0&autoreplay=0&nopointer=1&volume=50" height="20" type="application/x-shockwave-flash" width="60"><param name="wmode" value="transparent" /><param name="movie" value="http://hegz.fileave.com/dewplayer-mini.swf?mp3=http://utquality.fileave.com/yas.mp3&autostart=0&autoreplay=0&nopointer=1&volume=50" /></object><br />
<br />
Duygularım kangren oldu kalbim sık boğaz etme beni<br />
Korkularım neden oldu buna sakin davranamam çok denedim<br />
Sorgularımın amacı belliydi kaçmak yerine durup sendeledim<br />
Suratım belki gülümserdi ama ben ağlarken de gülerdim<br />
Evimde ışık boldu odamda ışık yoktu<br />
Evimde param çoktu cebimde param yoktu<br />
Evimde sorun yoktu odamda sorun çoktu<br />
Elimde silah yoktu kafamda ceset çoktu<br />
Siz temiz bense kirli siz melek bense şeytan <br />
Siz güzel bense çirkin siz şerefsiz ben şerefli<br />
Kimdi en güzel kibirli kimdi söyle mendilin<br />
Umutların mı sevgilin susup gidersem gelmeyin<br />
18 senemde çok seferde düz bir yolda rampa inişi çıkışı nerde<br />
gözümün önüne koydunuz bir perde şimdi dans eder miyim bu pistte sence hayat nedir bayat bir bilmece..<br />
<br />
Yine de güçlü ol kalbim olanların hepsi senin eserin<br />
Önüne çıksa da geçmişin düşünme ezipte geçeceksin<br />
<br />
Hayallerim dumanlı hapis bu dört duvar<br />
Benliğimde bir ben oldu içte korkular<br />
Kalbim ağlar her gece aşka feryadı var <br />
Başımda ağrı var yürekte sancılar<br />
Ben içime attım bir de baktım kimsem yok artık ben bıktım<br />
Yine kaçtım korkum çok her gece efkar bulamazsan ben de var<br />
Problem yok gözyaşım akmaz silen olmaz çünkü akacak bir yaş yok<br />
<br />
Yine de güçlü ol kalbim olanların hepsi senin eserin<br />
Önüne çıksa da geçmişin düşünme ezipte geçeceksin,,<br />
<br />
--------------------------------------------------<br />
<br />
Yıkılmış tüm duvarlar üzerime, sığınağım aralardaki boşluklar, <br />
Çekip çıkartmayın beni, duymaz sesinizi kulaklar, <br />
Yıkıntılar rastgele inşa, hayat acımasız mimar,<br />
Gözler mutabık serzenişte, ikisi birden ağlar,<br />
Telaşlı gençliğim biçare, ilah'a dileğini sunar,<br />
Aksa kanım, sel olsa, bilmez o, şarap sanar,<br />
İçer beni kana kahkaha, ruhum içine akar,,<br />
<span style="font-size: x-small;">"utquality"</span>utqualityhttp://www.blogger.com/profile/01083287140993173295noreply@blogger.com11tag:blogger.com,1999:blog-5512070594273728414.post-64259181913421044872010-01-01T18:51:00.005+02:002010-01-04T11:39:40.291+02:00Konuştum 10'laAldım karşıma ciddi ciddi konuştum on'la. Herşeyin başındayken anlayalım birbirimizi, bilelim arzu, beklenti ve heveslerimizi istedim. Baktım gözlerine derin derin o da benimkilere baktı. Ben uzlaşı hedeflerken o düelloya davet ediyordu sanki. Tahrik ediyordu adeta, görmezden geldim. Artık inatlaşacak gücüm yoktu belki, belki de belli bir istikrar istiyordum. Sevişmeler dururken bıkmıştım savaşlardan. Anlatmalıydım bunu ona. Bilmeliydi farklı olması gerektiğini, farklı olmak zorunda olduğunu!! <br />
<br />
Gelişine dakikalar kala kararttım gözümü girdim söze; "Üzme beni" idi ilk cümlem,<br />
yorma,<br />
bunaltma,<br />
sıkma,<br />
germe,<br />
aldatma,<br />
yalanlarla uğraştırma,<br />
dürüst olalım birbirmize,<br />
ortak olalım dertlerimize, dedim. Tepkisini beklemeden devam ettim; senden öncekiler gaddardı, bazıları hain, acımasız, bazıları sinsi bazıları sinirli, gördüm ihanetin her halini. Anlaşamadık onlarla, gidişleri umrumda bile olmadı, çektim siktiri hepsine, hiçbirine saymadım ondan geriye. Gel sen onlara benzeme, anlaşabiliriz, mutlu olabiliriz birlikte, başarabiliriz.<br />
<br />
Gözlerimin içine tüm donukluğuyla bakmaya devam etti. İçimden geçenleri on'la paylaşmış olmanın verdiği huzurla o kadar da çekinmiyordum artık gelişinden. Bir milad, yeni bir başlangıcın eşiğindeydim hayatımda ve ani bir hamleyle attı eşikten içeri adımını 00:00'da. Hayırmısın şermisin bilmiyorum ama sende diğerleri gibi siktir çektiklerimden olma!!<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://two.xthost.info/utquality/nlpatanimasyonn1qh2mc9.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://two.xthost.info/utquality/nlpatanimasyonn1qh2mc9.gif" /></a><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"> <a href="http://hegz.fileave.com/utqualityy.bmp" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://hegz.fileave.com/utqualityy.bmp" /></a><br />
</div>utqualityhttp://www.blogger.com/profile/01083287140993173295noreply@blogger.com15tag:blogger.com,1999:blog-5512070594273728414.post-22706592989879503082009-12-23T08:11:00.010+02:002009-12-23T23:10:49.548+02:00KALP 1.1Eveeeeet, bugünkü programda tek kalbe sahip olanlar için, eş kalp nasıl yüklenir!! bunu paylaşmaya çalışacağııımm,, Bizim sahip olduğumuz kalp 1 dir, dahili olarak üretimden varolan. Kalp 1.1 eklentisi ile optimum düzeye nasıl gelinebilir birlikte görelim!! Programın devamının size yarar sağlayabilmesi açısından bir kalbiniz olduğuna emin olduktan sonra tüm dikkatinizi vermenizi istiyorum,, (eğer bahsedilen ürün elinizde mevcut değilse lütfen takip etmeyi bırakın çünkü kalp 1.1 eklentidir ve ancak kalp 1 sistemi üzerine kurulabilir)<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZfvJUVff5Bg0aVP06xoGpELdjg7A3t07NsTuNquQJ2YC_QuGHy1bdPC98n3QZa40x9S7A0hCRe3Z010T0DDlmJFD2ltWO2WRhSyHK1UZ4hHKc_mvEmkNEAGI5QITnN9SxPVylPrOtW_U/s1600-h/kalp1.1+yaz%C4%B1s%C4%B1+resmi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZfvJUVff5Bg0aVP06xoGpELdjg7A3t07NsTuNquQJ2YC_QuGHy1bdPC98n3QZa40x9S7A0hCRe3Z010T0DDlmJFD2ltWO2WRhSyHK1UZ4hHKc_mvEmkNEAGI5QITnN9SxPVylPrOtW_U/s400/kalp1.1+yaz%C4%B1s%C4%B1+resmi.jpg" /></a><br />
</div><br />
<br />
*<b>Kalp 1.1 i yüklemek kimine kolaydır kimine zor ve yalnızca "bir ömür!!!" sürmektedir.</b><br />
-Kalp 1.1 i çalıştırmak için tüm beden gereksinimlerinizin ve beyinsel fonksiyonlarınızın uyumlu olup olmadığını kontrol ediniz, Temel sistem gereksinimleriniz hakkında ayrıntılı bilgi için deniz kıyısında demli bir bardak çay eşliğinde düşünmek faydalı olabilir!!<br />
<b><br />
</b><br />
<b>*Yüklemeye hazır mısınız?</b><br />
-Sizin için ideal eş kalp olduğunu düşündüğünüz bedenin sahip olduğu gözlere derin derin bakarak kalp 1.1 i yüklemeye başlıyor ve şehvet dolu aşk deneyimine doğru yola koyulmuş oluyorsunuz. Yükleme işleminin başlaması ardından kırmızı renkte "dosya karşıdan yüklensinmi?" iletişim kutusu görebilirsiniz (şayet böyle bir kutu göstermediyse karşı taraf, doğru yükleme de değilsiniz demektir,, cancel a basarak iptal edin) Bu iletişim kutusunda "programı geçerli bedende çalıştır"ı seçerek yükleme işlemini tamamlayın.<br />
<br />
<b>*Tebrikler!</b><br />
-Başlangıç için büyük bir adım attığınızı ancak asıl zor sürecin bundan sonraki dönem olduğunu belirtmekte fayda var. Eklentinin diğer fiziksel ve zihinsel aktivitelerle çakışırak travmalara yada sistem çöküşlerine yol açmaması açısından zamanınızın büyük bir bölümünü bu eklentiyle geçirmeniz yararınıza olacaktır.<br />
<b><br />
</b><br />
<b>*Yardım / S.S.S (Sıkça Sorulan Sorular)</b><br />
-Ben kalp 1.1 eklentisini yükledim fakat aklım kalp 1.2 eklentisinde kaldı. Acaba kalp 1.1 eklentisi yüklüyken kalp 1.2 eklentisini de yükleyebilirmiyim?<br />
<br />
+HAYIR. Kalp 1 sistemi yalnızca tek eklenti yüklencek şekilde dizayn edilmiştir. Eğer ki kalp 1.2 eklentisi yüklemek istiyorsan öncelikle kalp 1.1 eklentisini sistemden kaldırmalısın.. Ama yok illa ben iki eklentiyi birden yüklicem diosan, sen bilirsin, "bokunda boğul!!"<br />
<br />
<br />
-Kalp 1.1 eklentisini yükledim fakat bazı özelliklerini upgrade ederek geliştirmek istiyorum. Mümkünmü?<br />
<br />
+Ne yazıkki "hayır". Kalp 1.1 eklentisi mevcut özellekleri değiştirilemez, salt okunurdur ve eğer olduğu gibi kabul etme erdeminden yoksunsanız gelecekte büyük sorunlara yol açılabilir!!<br />
<br />
<br />
-Şimdi bende kalp 1.4 eklentisi yüklü. İşte bu 1.4 eklentisi ile önceden yüklü olan 1.3 eklentİsinin veri yolu kesişti. Çok zor durumdayım. noluurrrrr yardım edin utquality beeeyyyyyyyyy,,<br />
<br />
+Kalp 1.4 eklentisini tüm inandırıcılığınızla geçmişinizden sıyrılıp kendinizi yalnızca ona adadığınıza inandırmaktan başka çare yok. Eğer ki kendinize güvendirmekte zorluk çekiyorsanız durum vahim bir hal alır. Ortaya çıkabilecek muhtemel arbededen şirketimiz sorumlu değildir,, (eklentileri birbirleri ile karşılaştırmamaya özen gösterin!)<br />
<br />
<br />
-Kalp 1.1 eklentisi uyumluluk sağlayamadı, sistemden nasıl kaldırabilirim?<br />
<br />
+Bu eklentiyi silmesi, yüklemesinden biraz daha zordur! Öncelikle kalp 1.1 eklentisinin sistemdeki yerini hatırlatacak tüm öğelerden kurtulmalısın. Eklentinin sisteme ne tür hasarlar verdiğini iyi analiz ederek silme konusunda kesin karar verdikten sonra aşağıdaki yönergeleri takip et;<br />
1) çevrende eklentiyi hatırlatabilecek her ne var ise shift+delete+enter,<br />
2) zihninde eklenti ile ilgili ne kadar hatıra varsa shift+delete+enter,<br />
3) Kalp 1 üzerinde ne kadar duygu var ise shift+delete+enter,,<br />
<br />
<b><span style="font-size: small;">Yasal Uyarı= Kalp 1.1 eklentisini bir kere kurduktan sonra ne kadar silmeye çalışsanızda tüm ömrünüz boyunca etkilerinden kurtulamayabilirsiniz!!</span></b>utqualityhttp://www.blogger.com/profile/01083287140993173295noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-5512070594273728414.post-88140147790788516112009-12-20T06:35:00.006+02:002010-01-01T19:25:46.802+02:00Her şey yolunda, gidenler dışında!Her şey yolunda; gidenler dışında! Kalanlar, iyi edecekse, iyiyim ben! Artık bir çocuk gibi gülmüyorum, sanki biraz daha ağırlık oldu hayat! Anlamaya, anlatmaya biraz daha uzağım! Dünyayı kurtarmak yerine, kıyısında oturmak daha huzur verici geliyor. Gereksiz sorular sormuyorum, şirinlik yapmıyorum. Dudak kenarlarımda beliren çizgiler, saçlarıma düşen beyazlarla daha zor oluyor!<br />
<br />
<br />
Kalanlarla avunmak teselliyse eğer, iyiyim ben!<br />
Başım ağarmıyor, ayaklarım kokmuyor, her gün de traş oluyorum üstelik! Sabahları erken gidiyorum işe ve erken dönüyorum eve! Belki inanmazsın, artık kahvaltı bile yapıyorum! Giysilerimi sağa sola gelişigüzel atmadığımı görseydin keşke...<br />
Kalemlikte duran kalemi, yeniden kalemliğe koymayı sonunda başardım, aldıklarımı geri vermeyi öğrendim, gidişine boyun büktüğüm gibi, bağrıma kocaman bir taşı, ağır bir ızdırapla basışım gibi...<br />
<br />
Bazı şeylerin insanın elinde olmadığını öğrendim! İnsan kabullendiği şeylerin, kendisinden kopuşunu düşünemiyor bazen! Gün gelip de, ayrılık vakti geldiğinde ise hiçbir zaman başına gelmeyecek acıyı yaşıyor. Evet, bu, gidişin depresif ruh halini, yükleyerek yaşamanın ilk adımıdır. Kocaman bir panik, bedene, bir ahtapot gibi, tüm kollarıyla sarılmış bir şaşkınlık, çıldırtan bir korku ve en dilsizin suskunluğunu geride bırakacak sessizlik hali...<br />
<br />
Her şey yolunda; gidenler dışında!<br />
Kalanlar, iyi edecekse, iyiyim ben!<br />
Artık bir çocuk gibi gülmüyorum, sanki biraz daha ağırlık oldu hayat! Anlamaya, anlatmaya biraz daha uzağım! Dünyayı kurtarmak yerine, kıyısında oturmak daha huzur verici geliyor. Gereksiz sorular sormuyorum, şirinlik yapmıyorum. Dudak kenarlarımda beliren çizgiler, saçlarıma düşen beyazlarla daha zor oluyor!<br />
<br />
Bir kuyu vardı, çok derin! Nasıl biliyor musun? Sanki yüreğimi o kuyunun dibine atıp, üzerine beton dökmüşüm. Kımıldıyor sürekli! Sanki elleri kolları var yüreğimin o kuyu içinde! Kuyudan çıkmak için sürekli betona vuruyor. Her yerini kanatıyormuş gibi...<br />
<br />
Ama hiç mi ümidini yitirmeyecek!<br />
Hiç mi vazgeçmeyecek,<br />
Hiç mi unutmayacak,<br />
Hiç mi gidişi, bitişi vazgeçmeyi kabullenmeyecek!<br />
Hiç mi?<br />
<br />
Daha çok susuyorum, varlığımı hissettirmeden insanlara, alıyorum soluğumu! Daha kaderciyim, daha sağcı, daha solcuyum ve daha insancı! Kimseyi kırmıyorum artık, işe gidiyorum, geri dönüyorum. Bir günlüğüm var bilirsin, yazıp yazıp duruyorum, durup durup, duruyorum ve durdukça anlıyorum, anladıkça boynum biraz daha düşüyor önüme. Düştükçe kuyudaki yüreğim betona vuruyor.<br />
<br />
Her şey yolunda; gidenler dışında!<br />
<br />
<span style="font-size: xx-small;">"Orhan TURAN"</span><br />
<br />
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------<br />
<br />
Bağladıklarım ve bağlandıklarımın yansımalarıyım kainatın hakikatinde. Gidenlerin bıraktıklarıyla yaptığım muharebede sahip olduğum ganimettir; "keder". Güdülerim, paranoya kılıçlarını çekmiş taarruzda. Geleceğim yorgun, baktığı aynalarda. Parmaklıklar arasında bir sima, müebbet vurgunu. Dilim aciz tercüman, ruhumun çığlığına!!<br />
<br />
755B0E8C691701A9BC227AA028C4B4472C3E740Dutqualityhttp://www.blogger.com/profile/01083287140993173295noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5512070594273728414.post-35096622712289946282009-12-19T01:57:00.003+02:002009-12-19T11:10:24.197+02:00Hangi ZAMAN?Zaman sorgulanmalı zaman zaman. "Kurtuluş"un içgüdüsel farkındalıkları sorgulatmalı üstelik! Kısır bir döngüden oluşmadığını anlatmalı birileri. Ocak, şubat, mart,, p.tesi, salı, çarşamba'dan ibaret olmadığı bilinmeli. İsimlendirmiş, numaralandırmış insanoğlu, kolaya kaçan. Bilinmeli ki; bilincinde yaşanabilsin "an". Bilsin ki; tutunabilsin ertelemeden, ötekine devretmeden!! Bir çırpıda söyleyebilsin, tek hamlede başlatsın yada bitirsin.<br />
<br />
Yok bir sonraki cumartesi çünkü herhangi bir cumartesi yok, hiç olmadı da!! Fakat hep erteledik sonralara. Kaç arzu, istek, his heba oldu yarınlarda. Dünler için ağıt yakmadıkmı sonra? Debelenmedik mi keşkelerde? <br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVQ0paG0EGvKEBLeKwr5DR4u3va6cyo6C1zoOw9XRhDNTY7hwHdCulEf6XgzCFrOL1i3B-L1SdU3Tr9fSxZ1UPqH34BBXAQI9kJjSjb5evZAaxVsn76P3SxThqzYlSue5clHCojqjIUdg/s1600-h/zaman+yaz%C4%B1s%C4%B1.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVQ0paG0EGvKEBLeKwr5DR4u3va6cyo6C1zoOw9XRhDNTY7hwHdCulEf6XgzCFrOL1i3B-L1SdU3Tr9fSxZ1UPqH34BBXAQI9kJjSjb5evZAaxVsn76P3SxThqzYlSue5clHCojqjIUdg/s320/zaman+yaz%C4%B1s%C4%B1.jpg" /></a><br />
</div>Nasıl ki bir elma ağacı her dönem aynı miktar, ebat ve özelliklere sahip mahsûl veremez ise bu insanoğlundan da beklenmemeli,, Her yılın aynı ayı aynı haftası aynı günü ve aynı saatinde aynı duygulara sahip olmak. (Hiç ordan okuyupta -e heralde deme. Sorarlar sonra -madem böyle olduğunu biliyosunda neden defalarca bi sonrakilere erteledin? hislerin devri mümkünmü? diyelim devrettin bu sayısal loto mu devrettikçe katlansın?! diye..)<br />
<br />
Kafana eseni yap sonuçlarını düşünmeden, saldım çayıra mevlam kayıra!! değil anlatmaya uğraştığım,, Yanlış anlaşılmasın.. İsimlerden arındırmaya çalışıyorum yalnızca. Benzerliklerin, birileri tarafından uydurulmuş zamansal metodların etkisi altında telafisiz gecikmelerden kurtarıyorum "sıradanlaşmışlar"ı,, Yazarak, bildiklerimi pekiştiriyorum belki de yada "kulak misafiri soyut"lardan arınıp, belgeleştiriyorum..<br />
<br />
Algıda yanılgı kurbanı insanoğlu. Sonraki salı, çarşambalara bağlamış umudunu, anlasa keşke bugünün, haftaya bugünle tek bağlantısının yalnızca isim benzerliği olduğunu!! Bir daha asla ne şu andaki gibi tadabilecek ne de şu anda ki gibi koklayabileceksin. Canın çektiği anda kocaman bir ısırık almayı bilemezsen hayattan, olmayacak ısırmayı denemek için bir sonraki haftan!!utqualityhttp://www.blogger.com/profile/01083287140993173295noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5512070594273728414.post-25599350666488211032009-12-15T01:01:00.006+02:002009-12-15T03:36:34.378+02:00Ratatouille (Bir farenin anatomisi)Faşizmin sembolü "Hitler" ve tarihe damga vuran sözlerinden biri; "Birgün, tüm yahudileri öldürmediğim için bana küfredeceksiniz". Bu nasıl bir kin, nasıl bir düşmanlıktır? Tüm işkence, eziyet ve fiziksel darpın yanı sıra yahudileri içten içe sarsan bir diğer hususta "pis fare" olarak adlandırılmaları idi. Derler ya hiçbir yara dil kadar acıtmaz. (bkz: orhan baba:dil yarası) Adamlar and içmiş taa o günlerden; "biz de yahudi isek size fareleri sevdircez anasını satayım" demişler,,<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgsPps_fBGDMxsxGcJyO7-Wn81eM6l1IZTM4AKi1TtvNbC4v_lJ9C7sHrTfT-qyLL04w2pj3KafqO3pmTcy4g2ebBJAfYsB_0QFbRixiTVk-_lL7oV90eAulmmpmYdSTC772O3TOl6kMA/s1600-h/Ratatouillersm.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgsPps_fBGDMxsxGcJyO7-Wn81eM6l1IZTM4AKi1TtvNbC4v_lJ9C7sHrTfT-qyLL04w2pj3KafqO3pmTcy4g2ebBJAfYsB_0QFbRixiTVk-_lL7oV90eAulmmpmYdSTC772O3TOl6kMA/s320/Ratatouillersm.jpg" /></a><br />
</div><br />
<br />
2. dünya savaşı bitmiş, Yavaş yavaş doğrultmaya başlamışlar bellerini. Adamlar zeki de tabi ayrıca çalışkan ve stratejikler. Birgün bi uyanmış çocuklar yeni güne, t.v de ne görsünler,, Jerry adında, tom kedisi tarafından asla yakalanamayan -ki zaten kimsenin de yakalanmasını istemeyeceği kadar- tatlı mı tatlı, şirin mi şirin bir fare!! (tesadüfmü!?!) Hedef kitle seçiminde ki mükemmelliğe bakarmısınız! Eğer bir düşünce biçimini, geleceğe, o günkünden farklı bi tanımlamayla taşımak isteseniz, buna nerden başlarsınız? Elbette çocuklar!! Saf, temiz ve değer yargıları oluşma aşmasında olan çocuklar, "pis fare" lakabını unutturmanın ötesinde "fare" hayvanına sempati oluşturmayı amaçlamış yahudi kitlesi tarafından biçilmiş kaftan. Ve yıllarca Jerry kaçtı tom kovaladı!<br />
<br />
Yıllar ardı ardına yıllandı sonra "bil"en biri çıktı "artık "bil""işim çağındayız herkes "bil"gisayar kullanmalı" dedi. Ne mi oldu? Herkes bilgisayar edindi. Fırsattan istifade yahudi beyni, dururmu, tıkır tıkır işledi. Bir cihaz üretti, adını gizlemekten çekinmedi. "MOUSE". (Tesadüfmü!?!) En sonunda, zamanında işitmekten bıktığı o hakareti tüm dünyanın "eline verdi"(bkz: al eline dola beline). Güzel bi "kapak" şekli.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhDi3PC331JuQpQsVw7sEoaYTj4vnjLz_aV1X41RycEzr_NO9t_LMDEo-hmga-WrxZEkniY2yifiU5dqCv4pd2KwuYMXLHtGZqDXrVyyrrZIeFsDuZ1P5qhW98f6T-17_-4DdVNGmPSsA0/s1600-h/Ratatouillersm2.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhDi3PC331JuQpQsVw7sEoaYTj4vnjLz_aV1X41RycEzr_NO9t_LMDEo-hmga-WrxZEkniY2yifiU5dqCv4pd2KwuYMXLHtGZqDXrVyyrrZIeFsDuZ1P5qhW98f6T-17_-4DdVNGmPSsA0/s320/Ratatouillersm2.jpg" /></a><br />
</div><br />
<br />
Son tango: Ratatouille. Bir animasyon filmi. Sevimli ve züppe bir farenin yemek yapma aşkı olarak tanımlanabilir öz'ünde. Fare bedeninde canbulmaktan sıkıntılı, tek hayali yemek yapmak olan, beklendiği gibi tatlı ve sevecen, Remy (başroldaki fare (tesadüfmü!?!)), Gusteau (insan) adında ünlü bir aşçının hayranıdır. Yaşadığı evin çatısından mutfağa indiği esnada t.v de gusteau'nun öldüğünü öğrenir ve büyük bir hüzne kapıldığı sırada ev sahibesi tarafından fark edilir. Evinde fare gördüğü anda şoka giren kadın, babadan kalma çifteliyi kaptığı gibi tüm fareleri def eder (evi de harap). Gusteau'nun yemek kitabını alarak can havliyle kaçan remy ailesini kaybeder ve hayranı olduğu gusteau'yla hayali diyaloğa geçer nihayetinde de mutlu sona varacak bir hikaye başlar.<br />
<br />
Farklı bir tad, farklı bir etki ve başarılı bir yapım kesinlikle. Sabahları yatarken bu filmi açar izleyerek uyurum (hayır cümlede çarpıklık yok, ben bazen geceleri değil sabahları yatarım!) İmkansıza yaşayan fare, gerçekleşen hayaller cezbetmekte belkide benliğimi. Bir canlının tüm dezavantajlarından sıyrılıp devler ülkesinde yaşama savaşı. İnsan görünümlü fareler için güzel, örnek betimleme!!<br />
<br />
başardın lan yahudi, seviyorum fareleri,, (Yahudiler de, düşmanları da; "umrumda değilsiniz")<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgUQO4NHQPNamVxbCepJze4WK8a1YDY5juMIUQYmGixib13-WSPzQwTVQmStN4PBja_NoR9h18noackf4XRQ5ty_r6hBdtveNWXe9LME5-55awvb3vDCbnth8HVVLqTqtWUHi1cNfGe020/s1600-h/gusteaublg.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgUQO4NHQPNamVxbCepJze4WK8a1YDY5juMIUQYmGixib13-WSPzQwTVQmStN4PBja_NoR9h18noackf4XRQ5ty_r6hBdtveNWXe9LME5-55awvb3vDCbnth8HVVLqTqtWUHi1cNfGe020/s320/gusteaublg.jpg" /></a><br />
</div><br />
<br />
Filmden etkileyen replikler;<br />
<br />
** <i>Gusteau: </i>Kimsenin size, geçmişinize bakıpta, sınırlarınızı söylemesine izin vermeyin. Tek sınırınız kendi ruhunuz!!<br />
<br />
** <i>Remy</i>: Hani derler ya "ne yiyorsan o sundur" ben sırf iyi şeyler yemek istiyorum ama babama kalsa<br />
<i>Remy'nin babası</i>: Yemek yakıttır, tanka ne koyduğun konusunda titiz davranırsan sonunda motoru dağıtırsın, şimdi kapa çeneni ve çöpünü ye,,<br />
<i></i><br />
**<i> Remy:</i> İnsanlardan nefret etmem gerektiğini biliyorum ama onlarda bişey var, sırf yaşamaya devam etmiyorlar, keşfediyolar, üretiyolar...<br />
<br />
** <i>Gusteau: </i>İyi yemek; tadabildiğiniz ve koklayabildiğiniz müzik gibidir.<br />
<br />
** <i>Gusteau: </i>Etrafınız mükemmellikle çevrilidir, tadını çıkarmak için bunun bilincinde olmalısınız...<br />
<br />
** <i>Gusteau: </i>Geride bıraktıklarına odaklanırsan önünde seni bekleyen şeyleri asla göremezsin!! Hadi çık ve etrafa bak!!!utqualityhttp://www.blogger.com/profile/01083287140993173295noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-5512070594273728414.post-63957536435389605722009-12-14T03:37:00.005+02:002009-12-14T04:59:15.921+02:00At Boku Şekli?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgymIard51hhR0noYvpcnOfCi4eG4Q9msb904g0OChkCtajDl66_MWwf785LUKT3Tsi4f8ybOoNF09DQBTo-9iodbmCijyDhaON2t-AuBJLCBJFDzz0Hv9QTqV8kAicnqixYwy9FF4I5Bg/s1600-h/horse_shit.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgymIard51hhR0noYvpcnOfCi4eG4Q9msb904g0OChkCtajDl66_MWwf785LUKT3Tsi4f8ybOoNF09DQBTo-9iodbmCijyDhaON2t-AuBJLCBJFDzz0Hv9QTqV8kAicnqixYwy9FF4I5Bg/s320/horse_shit.jpg" /></a><br />
</div>Gece gece nerden geldi aklıma,, Ne atı ne boku? (b*k değil direkt "bok" yazıyorum sansüre gerek duymadan, şikayeti olan terketsin!!) Hem o ne iğrenç bi hayal gücü ürünüdür. Düşünsene, at ıkınıyo yapabilmek için, koskaca yaratık,, kabız sonrası boşaltımı hayal bile edemiyorum.<br />
"Bağırsaksal trajedi"(yazının ismi bu olabilirdi aslında) "Ata"larda kafayı takmış bi dönem at bokuna, atın hareket hızıyla dışkının dışa vurumu arasında bağıntı kurmayı fln denemişler(hızlı giden at, seyrek düşen bok). İlginç. söylerken ne amaçlamışlar o da belli deil. Ne diyorsunuz yani? 1)yavaş git 2)"at"sın 3)boksun 4)bir boka yaramazsın (bokum bana yarasın:S)<br />
<br />
Herneyse, işin boku çıkmadan çıkalım makattan. At boku 2 şekildir; 1)yazının giriş kısmında açıklamaya çalıştığım gibi 2) Yapmakta kararlı olduğu işi yada herhangi bi faaliyeti yada faaliyetsizliği eline yüzüne bulaştıranlar için kullandığım terim!! Olayın mecazi boyutu -2. şekil olmakta bu- üzerine birhayli düşündüm bugün "hayatımdan acımasız kesitler" programını izlerken zihnimde. Programın raytingleri iyi olsa gerek son günler de hergün aynı saat ve aynı yerde! Dev ekran full hd kalitesinde, birbiri ardına kronolojik örneklendirme. Kafa kafa değil "enformantel mantalite". <br />
<br />
Yayın akışı,, akıyor yayın. İzledikçe hatalarımı, at boku oluyorum birden. Sarışın bi bebek beliriyo ekranda ve ona yaptığım ardı ardına hata. En yakın dostlar, oynamışım gene yanlış ata!?! Ona neden böyle davrandın, burda neden kolaya kaçtın, şunu neden saklamadın, bunu ondan almalıydın! izleyici etkileşimi bu sanırım. ekranda sana benzeyen biri çıkar, hem haykırır hem yargılar. Hak veriyorsan hele bu ithamlara ötesi yok işte, at bokusun sen,, yada ben!!<br />
<br />
Az sonra "rtük"ü arıycam. İzlemek istemiyorum bu gece serzenişleri, bu gece insan kalayım, at bokuyum, biliyorum, kendime acımasızım,, ama bu gece değil,, başka bir zihne misafir olayım!!!,,utqualityhttp://www.blogger.com/profile/01083287140993173295noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5512070594273728414.post-43320853994621670712009-12-12T00:05:00.014+02:002009-12-12T21:42:51.952+02:00Sismik Dalgalarda Mistik Karşılaşma (kök olmak yada olmamak)<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgrS8pcNl8PvgCjVzztfA7EbOGrd6pIsYaSRVLbSODCJVqY6Hpp-QrYLeM4Ko5JidLgBlZ90KCM2hfHyN25yr5HPn5_HCBhpSy1pkMfeZho5LrZCCKRYRPcke46KwDqyjuLSebBX2GfxQc/s1600-h/k%C3%B6kedit.gif" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgrS8pcNl8PvgCjVzztfA7EbOGrd6pIsYaSRVLbSODCJVqY6Hpp-QrYLeM4Ko5JidLgBlZ90KCM2hfHyN25yr5HPn5_HCBhpSy1pkMfeZho5LrZCCKRYRPcke46KwDqyjuLSebBX2GfxQc/s640/k%C3%B6kedit.gif" /></a><br />
</div>Şer, hayrı nasıl barındırabilir? Tezat kavramlar aynı tepside harmanlanabilir mi? Her şerde bir hayır vardır sözü basit bir teselliden mi ibaret?<br />
<br />
(Hayrı şerri kayda değer bir ömre ithafen okuyorum bu şarkıyı gel de dinle. Yanlı yanlış cümlem de yok ki biliyorsun ve bana müsaade,,)<br />
<br />
<br />
Bir süre önce duygusal aktivitelerimde ki çöküş <br />
enstantanelerinden birinin tekerrürü esnasında, pörtlemiş gözlerimi monitörün radyasyon saçan merkezine dikmişken, bir yazıyla karşılaştım; "BA** JULI***** ROME***** SİKLEM*****". Ruhumda ki nötralize vaziyet yüzümdeki tebessümle senkronize şekilde pozitife dönme eğilimine teşebbüs ettiyse de ahvalimde ki karamsarlık "o kadar basit değil" diye seslendi, "kötü adam gülüşü" eşliğinde.. -Ha s*ktir, dedi gözlerim o karamsar adama ve devam etti kararlılıkla . Tüm riskleri itti ardına ve daldı faili meçhul kelimelerden oluşmuş mistik girdaba. Bir daha da çıkamadı!<br />
<br />
Onu kovalayan bişeylerden bahsediyordu "fail" bir yazısında, kıyamadım!! Oysa ki tüm yavru köpekleri yok etmek isteyecek kadar acımasızdı yada öyle görünmek istiyordu, bilmiyorum. yine de kıyamadım!! Huyum deildir aslında, gittim bi de yorum yaptım. "bi yolunu bulsam da diyalog kursam" larda olduğumu sonradan farkettim tabi,,<br />
<br />
Kafiye yapılarımın nereye açıldığını bilmediğim penceresi oldu birden, ufkumda ki açısal genişlemeyi temsil etti, hayat arabamda ki co-pilot. Yokluğundan haberdar olduğum fakat tanımlayamadığım puzzle tanesiydi, büyük resmi gösterdi!!<br />
<br />
Ufak bi sohbet ettik, sonlara doğru "garip" dedi!! körsün dedi, yap dedi, bul dedi, edin dedi,, ufak bir kök'e su serpiştirdi,, Ve tüm bunlar bi "an"da oluverdi!!<br />
<br />
(**Masumum diyemem hayatım az da olsa kirli, farazi bu aşk bana üstlenemem belki. Yandığında yandığımı gördüm içten içe. Sakın kaptırma kendini süslü bir Piç'e!!)utqualityhttp://www.blogger.com/profile/01083287140993173295noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5512070594273728414.post-47332799588288063382009-12-08T02:56:00.001+02:002009-12-08T03:41:33.852+02:00KAÇIŞ NÖBETLERİGecenin bir vakti şuursuzca, çaresizce firar etmek barındığın, sığındığın 4 duvar yapıdan. yürümek, gecenin kesen soğuğunun farkında bile olamayacak bir hırsla, uzun uzun adımlar, amaçsızca katedilen yollar, kendine, hayatına duyduğun nefret. Yaşadıklarımı anlatmak için kullandığım kelimelerin umut vaadetmediğinin farkındayım. herşeyden herkesten kaçma isteğimin doruk yaptığı bir gün yaşıyorum yine. son zamanlarda bu nöbetlerin gözle görülür şekilde artması beni bir hayli kaygılandırmakta aslında. Kaçış nöbetleri.<br />
Saatim tam olarak gece yarısını biraz geçmişti ki saçma bir konudan saçma bir tartışma çıkıp geliverdi üşenmeden. Anne olarak adlandırdığımız varlıkla tartışmak bana herzaman acı vermiştir. hayatımda üstesinden gelemeyeceğim tek şey benim için canlılar arasındaki en kutsal varlık olarak tanımladığım "annem"le tartışmaktır. Dediğim gibi saçmasapan bir muhabbet ve doğurduğu tartışma sonucu bir hışımla sokakta aldım soluğu bir daha geri dönmeme kararı eşliğinde. daha evden çıkarkenhangi kazağımı giysem, kalın montumu giyeyim, yanımda yeteri kadar para varmı, a dur nüfus cüzdanını unutma, eğer kalacak hiçbi arkadaşıma ulaşamazsam ne olur, en kötü senaryoyu düşünüp ona göre hareket etmeliyim v.b gibi geleceiği düşünmeye başlamıştım bile,, Hani bi söz vardırya "sonunu düşünen kahraman olamaz diye",, işte bu o,, benden "evden gecenin bi yarısı ayrılıp bi daha dönmeme kahramanı olmaz"mış!! herneyse, tüm hazırlıkları tamamladım. cep telefonum, param, nüfus cüzdanım, mp3 çalarım, sinirim, hırsım, öfkem,, evt bakıyorum,, ok,, eksik yok,, herşei yanıma almışım!!! vuruyorum kapıyı çıkıyorum.daha apartmandan çıkarken don kesiyo suratım ama kimin umrunda. çılgınca yürüyorum, amaçsızca, kafamda binbir düşünce,, daha o anda aslında derinlerden bi ses "utku tepkin aşırıya kaçmıyomu sence de?" diye sormaya çalışsada susturuyorum anında! saat 1 e doğru gelio artık ve yürümekten yorulmaya başlıyorum. malum 00:10 sularında firar etmştim ve 1 saate yakın yürüdüm. çıkartıyorum cep telefonumu sevdiğim ve yalnız yaşayan ykın bir arkadaşımı arıyorum. öğretmen kendisi. telefonu açıyor ve telaşlı bir ses tonuyla hayırdır kardeşim? bi sorunmu oldu, diyor daha ben tek kelime etmeden. sana geliyorum gelince konuşuruz diyorum, telefon etmen hata hemen gel bekliyorum diyor, kapatıyoruz.<br />
yürümeye devam ediyorum. az önce tepkimin aşırı olduğunu söyleyen ses varya o bu sefer biraz daha yakından geliyor ve bende susturmak için acele etmiyorum,, hem yürüyorum hem dinliyorum. yapma diyor, git evine, annen şimdi ne hale gelmiştir meraktan, yapılırmı bu diyor,, anında hak veriyorum,, kahretsin ben napıyorum moduna giriyorum.<br />
saat 02:53,, arkadaşıma gitmedim ve eve geri döndüm,, geldiğimde tamda tahmin ettiğim gibi annem üzüntüden bitap haldeydi,, saçmaladım,, fevri davrandım. Öğrenecek daha çok şey var,,, sanırım daha kontrollü olmalıyım!!utqualityhttp://www.blogger.com/profile/01083287140993173295noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5512070594273728414.post-72323707359566489612009-11-27T15:20:00.000+02:002009-11-27T15:20:57.281+02:00NEREDE O ESKİ BAYRAMLAR!! "Nerede o eski bayramlar" denir ya hep "ununu elemiş, eleğini asmışlar" tarfından. Bilenler anlatsada dinlesek. Bu kadar özlem duydukları o "eski bayramlar"da ne yaparlardı acep? Nedir eski bayramları bu kadar çekici yapan onlar için. Aile kavramının, bağlarının, insanlık ilişkilerinin daha kuvvetli olduğu günlerin özlemiylemi kavruluyor yürekleri,, Yoksa günümüzün yapmacıklığına, aldatıcılığına, değersizliğine mi isyan ediyorlar düşük frekanslı çığlıklarla. Akan zamanla birlikte derinleşiyor yalnızlıklarda. Geliştikçe teknoloji saf dışı bırakıyor eskileri. Daha da belirginleşiyor tendeki kırışıklıklar, her kırışıklık ve uzun uzun hatıralar.<br />
Haksızlarmı peki? Kesinlikle hayır. Farkında olmadan yalnızlaşıyoruz. Evrimi tersine yaşıyoruz artık. Susuyoruz, konuşmuyoruz pek fazla, daha çok yazışıyoruz!! Basit bir otobüs biletini bile kıçımızı* koltuktan kaldırmadan almaya çalışıyoruz. Eksik diyaloglar, yoğun iş temposu içinde sevdiklerimize, sevenlerimize ayırmadığımız, ayıramadığımız vakit. Hayal meyal hatırlıyorum aslında çocukluğumdaki bayramları. Bi kalabalık olurduk, farklı bi hava olurdu her yerde. Herkes neşeli, en güzel elbiselerini seçmiş, öpüşüp dururdu. Şekerler, çikolatalar en ilgimi çeken tarafıydı bu ritüelin elbette, yaşımın gerektirdiği üzere. Tabi o zamanlar pek bi anlam veremezdim bu olaya. Eee noluyo yani böyle olunca durumlarındaydım. İşte o "bayram"mış meğer! Hani şu eskilerin bahsettiği var ya, ondan!!<br />
Şimdiki bayramlar da güzel ama!!. Evinde yada bi eğlence yerinde. Açıyosun televizyonu yada canlı canlı karşında; bir sanatçı!! erkekten dönme :S,, Ooooh, sefam olsun, vur patlasın çal oynasın, espriler bel altı,,<br />
Dejenereliğin limitinde bir bayram, bu sensin Türk halkı,,<br />
**O eski bayramlar nerede? bilmiyorum ama HERKESE İYİ BAYRAMLAR,,utqualityhttp://www.blogger.com/profile/01083287140993173295noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5512070594273728414.post-64103150648635044562009-11-26T13:00:00.000+02:002009-11-26T13:00:28.242+02:00Kelebek ve Dalgıç Bugün artık tüm varlığımın küçük ıskalamalardan oluştuğunu hissediyorum. Sevmeyi bilemediğim kadınlar, hissedemediğim fırsatlar, kaçıp gitmesine izin verdiğim mutluluk anları..<br />
Sonucunu önceden bildiğim ama kazananı seçemediğim bir yarış..<br />
Kör yada sağırmıyım yada gerçek doğamı bulmam için bir felaketin ışığımı gerekiyor?,,utqualityhttp://www.blogger.com/profile/01083287140993173295noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5512070594273728414.post-61723537784286435882009-11-25T18:07:00.008+02:002010-01-01T20:07:57.815+02:00İKİLEM<b><span style="color: red; font-size: large;">Kalp </span></b>= Etme müdahale hayatıma. Bıraktım yokuştan aşağıya, yumdum gözlerimi, sığındım ilah'a. Dokunma, sensizlikle yaptığı savaştan yenik çıkmış ruhuma. Göremiyorum artık kendimi, baktığım aynalarda. sol yanım sancılarda. Senle geçirdiğim zamanın özlemiyle dalmak uykuya ve uyanmak sensiz bir sabaha.<br />
<br />
<span style="color: blue; font-size: large;">Mantık</span> = Kaç kere düştün sen ve sonra kalktın yardımsız, düşünsene. Düşünsene, yalnızca bir hayal kırıklığı daha. Ne kadar acıtabilir ki? Gözünden akan üç-beş damla yaş daha!!<br />
<br />
<b><span style="color: red; font-size: large;">Kalp </span></b>= Karanlığın alacasında, okyanus ortasında girdapta. Hangi bahane avutur bilmiyorum, bahanemde yok aslında. Gömesim var kafamı kuma. Geri kalan umrumda değil, ister yakıla, ister yıkıla. Biçare dilimde onun ismi hapsola,,<br />
<br />
<span style="color: blue; font-size: large;">Mantık </span>= Hadii yapma. Güçlüsün sen, gelebilirsin üstesinden. Aralık, ocak, şubat, mart. Karıncalar mutlu yuvasında, sende çekil kabuğuna. Ayar çek duygularına. Ders al, sonuca var. En başında istemiyordun, hatırlasana. Her defasında gittin gittin geri döndün. Planların vardı, hani bu aşk olmazdı? Bak olmadı da. değdimi yıprandığına, nasıl hesap vereceksin onun heyecanıyla ürettiğin o kadar kan'a. Sözün vardı kendine, uygulamadın. Aklını devre dışı bıraktın. Hislerini seçtin, uslanmazsın sen, işte yine diplerdesin..<br />
<br />
Herneyse.. Gelebilirsin üstesinden. Sil şimdi o ismi zihninden. Hayatına bak, KARANLIĞI AYDINLAT,,,<br />
LIGHT UP THE DARKNESS,,,utqualityhttp://www.blogger.com/profile/01083287140993173295noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5512070594273728414.post-44661318126415909532009-11-23T19:59:00.000+02:002009-11-23T20:24:56.371+02:00GİRİŞ GELİŞME SONUÇAyırsam hayatı parçalara, hangi bölümü uyardı. Girişten çok uzağım artık, geriye kalan 2 seçenek içinse kesin bir yargı mümkün değil. Yaşamsal evreler darmadağın günümüzde. Anlamıyoruz ve birşeyler sürekli değişiyor, içinden çıkılmaz bir hal alıyor zaman.<br /> Ruhum bedene sığmıyor. Siyanürle altın aranmasına karşı çıkasım geliyor birden, kutuplardaki buzulların erimesiyle savaşsammı diyorum. Bırak kendi sorunlarını baksana koskoca gezegenin bile ne sorunları varken senin yaptığında işmi diyecek gibi oluyorum bazen. Artık insan gibi grip bile olunamayan bir çağda yaşıyoruz. belkide bir güç ti ye alıyor insanlığından varzgeçmişleri, unutmuşları. Al sana diyor; al sana domuz gribi, al sana kuş gribi. Madem unuttun insanlığını, vasıflarını sana bu müstahaktır diyor. İrkiliyorum!! <br /> Görünmeyen bir savaşın içinde buluyorum kendimi. Madde, Duygu ile muharebe etmekte. Tüm dünya izliyor adeta. kimileri safını dünden belirlemiş. Birde kararsızlar var, iki arada bir derede. Onların yanına gidiyorum. Hayır hayır yanlış anladınız. Kararsız olduğum için değil. Onları kendi safıma çekmek amacıyla gidiyorum. Görüyorum ki bu hiç kolay değil. Toplum dinamiklerini belirlemiş. Ya maddesin ya maddeci. Çevreden onlarca akıl karıştıran çatlak ses. Ahlaki kurallara aykırı yapım ve yaptırımlar ama hey ahlak kimin umrundaki artık.<br /> Bir başlangıç yaptık ve bu bizim girişimizdi, yeteri kadar geliştik sanırım sonuca yaklaşıyoruz. Bir gezegen ve üzerinde yaşayan milyarlarca insanın hazin sonu. Duygularından arın, insanlığını, kişiliğini yitir, aşkını sevgini yitir, sevgilini yitir ama paranı asla.utqualityhttp://www.blogger.com/profile/01083287140993173295noreply@blogger.com0