Aldım karşıma ciddi ciddi konuştum on'la. Herşeyin başındayken anlayalım birbirimizi, bilelim arzu, beklenti ve heveslerimizi istedim. Baktım gözlerine derin derin o da benimkilere baktı. Ben uzlaşı hedeflerken o düelloya davet ediyordu sanki. Tahrik ediyordu adeta, görmezden geldim. Artık inatlaşacak gücüm yoktu belki, belki de belli bir istikrar istiyordum. Sevişmeler dururken bıkmıştım savaşlardan. Anlatmalıydım bunu ona. Bilmeliydi farklı olması gerektiğini, farklı olmak zorunda olduğunu!!
Gelişine dakikalar kala kararttım gözümü girdim söze; "Üzme beni" idi ilk cümlem,
yorma,
bunaltma,
sıkma,
germe,
aldatma,
yalanlarla uğraştırma,
dürüst olalım birbirmize,
ortak olalım dertlerimize, dedim. Tepkisini beklemeden devam ettim; senden öncekiler gaddardı, bazıları hain, acımasız, bazıları sinsi bazıları sinirli, gördüm ihanetin her halini. Anlaşamadık onlarla, gidişleri umrumda bile olmadı, çektim siktiri hepsine, hiçbirine saymadım ondan geriye. Gel sen onlara benzeme, anlaşabiliriz, mutlu olabiliriz birlikte, başarabiliriz.
Gözlerimin içine tüm donukluğuyla bakmaya devam etti. İçimden geçenleri on'la paylaşmış olmanın verdiği huzurla o kadar da çekinmiyordum artık gelişinden. Bir milad, yeni bir başlangıcın eşiğindeydim hayatımda ve ani bir hamleyle attı eşikten içeri adımını 00:00'da. Hayırmısın şermisin bilmiyorum ama sende diğerleri gibi siktir çektiklerimden olma!!
1 Ocak 2010 Cuma
Konuştum 10'la
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
15 olağanüstü yorum!:
Şükür de şükür :D yıllara ön yargılı yaklaşma :D
ben onlara değil onlar bana yaklaşıyo önyargılı,,
Dokuzla da konuşmuş muydun bunları? Söz vermiş miydi o da? Mutlu edeceğini iddia etmiş miydi? Aldatmayacağını hiç söyledi mi? Her şey istediğin gibi olacak dedi mi hiç?
Hepsinin tek bir cevabı var biliyorum.
Hayır.
İşte On da aynı dokuz gibi... :DDD
ondan önce hiçbiriyle konuşmadık,, onda bi denemek istedim, tutarsa sonrakilerle de konuşarak, gelenekselleştirmeyi düşünüyorum :))
Değer verdiğin bir insana onunla sonsuza kadar birlikte olabileceğinizi söyledğinizde herşey iyi başlayabiliyor. Ama sonu hazin sonla sonlanıyor..
Kim kaybetmekten korkmadığı bir insan için çabalar ki?
Kim kaybetmekten korkmadığı bir insana sevgisini hep belli ederki..
İnsanlar çok acayip ya..(Bende dahilim)
Tek teselli, her sonun hazin olmayabileceği ihtimali!! Aldığımız riskler gün gelipte pişmanlığa dönüştüğünde sebepleri hatırlamaya çabalarız, nihayetinde tek sebebin temel içgüdüsel kavramlar olduğunu anlamak uzun sürmez. Aşk, sevgi en az yemek yada nefes almak kadar hayati ise acayipliğimizin hesabını duygularımızdan sormalıyız,,
Elbetteki öyle. Benim asıl anlatmak istediğim şey; ilk gün ki tadında yaşamak ilişkiyi. Alışkanlık haline dönüştürmemek. Sevmek, severken her defasında daha fazla coşkulu olmak..Buda zaman zaman kaybetme korkusunu tadarak oluyor bence. Çok güven duyduğun bir insan için çabalayacağını sanmıyorum..O zaten benim diyip çabalamana gerek olmadığını farkediyorsun..Bir ilişki malesef tek yönde ilerlemiyor:)
Korku tüm davranışların temelini oluşturur bir bakıma,, İnsanlık asırlardır korkutularak gelişimine devam etmiş bir canlı türüdür. Çocukluktan başlayarak, birileri tarafından doğru varsayılan çizgiye gitirilebilmek adına sürekli korkutulduk (yemeğini ye yoksa polise veririm, büyüklere bağırılmaz allah ağzını taş eder, uyu yoksa öcüler gelir v.s.) Zihnimizde "korku" kaleleri inşa edildi. Korkarak-korkutularak doğruları bulmak alışkanlık haline geldi. Sonuç olarak; eğer birşeylerin istemediğimiz şekilde gelişmesinden korkmazsak kılımızı kıpırdatmaz hale geldik,, durum bundan ibaret!!
Haklısın:)
Sinirlenme, sakin ol :p
:)) Sinirlenmedim tabiiki, nerden çıkardın:D mühim bi konu üzerinde sohbet ediyoruz, bende biraz ciddileştim hepsi bu,,
Kaptırdım gidiyorum:D
Çok acı çekinca, bir insana aylarca katlanınca..Ve sonu sebepsiz sayılabilecek bir sebeple gelince. İnsan böyle savunuyormuş demekki.. :)
Umarım kolay atlatabilirisin,, ezberlenmiş klişe teselli cümlelerini sıralamak istemiyorum fakat "değmez",, Hiçkimse vazgeçilmez değildirve herkesin yeri doldurulabilir,, unutma; senden değerlisi yok!!
Elbette ki.. :)
Gelmesi gereken bir sondu. Tam zamanında bitti. Yalnızken daha az acı çekiyorum en azından. Yazından ilham alarak neler yazdım, artık yazamam diye düşünüyordum.. :D
Ne mutlu bana, ne mutlu sana,, Şerefine,,
Blog bizi kovucak yakında.. :D
Sustum..Yazılarını takip edicem*
Yorum Gönder